1 milyon Türkiye için standart bir pazar olabilir!..

, , 1 milyon Türkiye için standart bir pazar olabilir!.. için yorumlar kapalı

2021’e genel bakış…

“Değişik bir 2021 yaşadık, malum hem kurlardaki dalgalanma hem –bizim sektörü çok etkileyen- yarı iletken çip krizi yaşadık. Aşağı yukarı her arabada 1000 ile 3000 arasında değişen çip parçalarının bulunamaması nedeniyle sadece Türkiye’de değil tüm dünyada araç bulunabilirliğinde bir sıkıntı yaşadık. O yüzden arzın az olduğu dönemde adetsel olarak belki geçen senenin altında veya geçen seneye yakın gitse de sektör, belki kârlılık bazında baktığımız zaman ürünün az olması nedeniyle bayiler açısından kötü bir sene değildi. Çünkü aracın az bulunabilirliği genelde fiyatlar üzerinde büyük bir baskı oluşturmadı. Yani en azından liste fiyatına yakın satışlar gerçekleşmiş oldu. Bu bütün dünyadaki çip krizinin yarattığı arzın azalmasıyla ortaya çıkan bir durumdu. Çünkü Türkiye’de baktığımız zaman bu sene -ağır vasıtayla beraber- 780.000-790.000 civarında bitecek bir pazar var. Hep sizinle konuştuğumuz gibi 2015-2016-2017’lerde biz 1 milyonu bulmuştuk. 1 milyonu Türkiye için aslında standart bir pazar gibi düşünüyorduk ama arkadan 2018-2019’un 610.000’ler, 480.00’likler ve geçen seneki 780.000’ler zaten ötelenmiş bir talebi de beraberinde getiriyor. Onun dışında da Türkiye’de otomobilin bir ihtiyaç olduğunu, her sene yeni 500.000 evlilik olduğunu, 500.000 üniversite mezunu olduğunu, 100.000 küsur boşanmanın gerçekleştiğini, her sene Türkiye’de -her şey standart olsa bile- 1 milyonluk yeni bir pazarın oluştuğunu görüyoruz.

Günah keçisi ilan edilen bayiler hakkında!..

“Hiç kimse hiçbir şey yapmamıştır.” demek çok doğru olmaz. Fakat benim bayisi olduğum Renault’da, TOFAŞ’da araba satışları o kadar şase bazlı incelenir ki. Ben arabamı verdiğim anda arabam tramer kaydıyla hemen ikinci ele düşüyorsa anında firma beni çağırır ve der ki: “Sen bu arabayı son kullanıcıya değil de bir aracıya mı verdin? Senin vermen gereken kişinin son kullanıcı olması lazım.” Tabii bizler açısından şöyle bir sorun var ki arabayı sattığımız kişiye iki türlü satışımız var, birincisi filo satışlarımız oluyor. Bunlar zaten 6 ay 10.000 kilometre arabayı kirada kullanma taahhüdü veriyorlar, bu arabaları pazara çıkartırlarsa hem bize hem onlara cezai işlem çıkıyor. 800 küsurun üzerinde bayi arkadaşımız var, çok değişik de bir dönem yaşandı ve bu dönemde farklı şeyler bizim de kulağımıza geldi. Tabii ki sektörel bazda bir genelleme yapmak doğru değildir. Ben TOFAŞ’tan bir örnek vereyim, TOFAŞ benim sattığım her arabayla ilgili her ay gizli müşteri gönderir. “O arabayı satmıyorum, satıldı.” dediğim anda o şasiyi not eder, ben o arabayı başka bir kanaldan dışarıya çıkardığım anda da araç başı cezası ve arkasından da bayilik iptali gibi bir durum söz konusudur. Çünkü biz marka temsilcisi olduğumuz için satmamız gereken bir fiyat var ve satmamız gereken aylık bir hedef var. Böylesine büyük bayilikleri riske atma şansımız hiçbir zaman olamaz. O yüzden de bir sıra dahilinde sırası gelen müşteriye hepimiz arabayı zamanında ulaştırmaya çalıştık. “

Kiralama sektörü nasıl bir yıl geçirdi?

Kiralama açısından güzel bir seneydi. Çünkü biz kiralamada da ciddi sayıda araba çalıştırıyoruz hem İstanbul Havaalanında hem Sabiha Gökçen’de…  Garenta bayiliklerimiz var. Haziran’daki 17 günlük kapanmadan sonra Temmuz’la beraber müthiş bir açılış yaşadı. Kiralamanın rallisi hala devam ediyor. Şu anda da Türkiye gerçekten yabancılar için ilginç bir noktaya geldi ki dün iki havalimanındaki yabancı kiralama adetlerine baktım, oldukça ciddi sayılar söz konusu. Genelde beklentimizin üzerinde bir aralık ayı yaşıyoruz. Kiralama haziranın 17 günlük evde kalışından itibaren hep yukarıya doğru gitti. Belki de ikinci el piyasasının yükselmesinin bir sebebi de kiralama firmalarının normalde eylülden sonra satışa geçirecekleri arabaları satmayıp tutmaları nedeniyle de piyasaya giren ikinci el araba sayısının azalması sebebiyle de etkilenmiş olabilir.

-Sizin Anadolu Yakası’nda otomotiv alışveriş merkeziniz var OTOSTAT. Ben bir de OTOSTAT’ı sorayım, çok zorlu bir dönemde yatırım yaptınız oraya. Her geçen zaman biraz daha fazla markanın geldiğini görüyorum oraya. Nasıl gidiyor OTOSTAT yatırımınız?

Anadolu Yakasının tek otomobil satış merkezi OTOSTAT büyüyor

“OTOSTAT yatırımı gibi ağır bir yatırımdı. Gerek Ticaret Bakanlığı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yaptığı düzenlemelerle konut lejantında ikinci el ticareti yapılmasın, daha merkezi ve site yerlerinde yapılsın diye bir uygulama ve yasa vardı. Şimdi bu yasa insanların ruhsat alabilecekleri, içinde noterin olduğu, hasar merkezini olduğu, ekspertiz ofislerinin olduğu yerleri kapsıyor. Bu tarz siteler satılan her arabanın güvencesini de site olarak verdiği için perakende müşteriden de her geçen gün daha fazla ilgi görmeye başlıyor, biraz ‘ihtisas merkezleri’ diyoruz biz buna. Aynı MODOKO ve karşı taraftaki Mobilyacılar Sitesi gibi yani mobilya almak isteyen çıktı mı her çeşit alternatifi bulunuyor. Bizim sitede de 3.000’in üzerinde araba her zaman satışta olduğu için müşteri tek bir yerde arabayı park ederek birçok arabayı bulma şansına kavuşuyor; aynı yerde ekspertiz, aynı yerde seramik koruma, aynı yerde aksesuar yaptırma. O yüzden biz bu ihtisas merkezi haline dönüşen sitelerin daha da yaygınlaşacağını ve ticaretin buralarda da önemli bir mesafe kaydedeceğine inanıyoruz. Bir de Sancaktepe bizim bölgemiz, işte bu bölgeye hemen hemen bütün markalar geldi ve bölge de artık bir otomobil bölgesi haline geldi. O yüzden her geçen gün çok büyük gruplar Autorola, TÜV SÜD, Otokoç, Baday, Volkar, Autonet gibi sektörde belirleyici birçok oyuncu burada dükkân tutup ticarete başlamış oldu. Tabii biz müşteriye anında burada noter satış imkânı sağladığımız için müşteri de kendisini daha rahat hissediyor.