Geçen yıl Kasım ayında geniş bir otomotiv gazetecisi grubunu Gemlik Tesislerinde ağırlayan TOGG yönetimi bu kez 20 kişilik gazeteci grubunu tekrar ağırladı. Bu hafta içinde gerçekleştirilen bu lansmana aşağıdaki gazetelerdeki otomotiv gazetecisi meslektaşlarımız çağrıldı. İşte o gazeteler ve bugün çıkan haber başlıkları:
Akşam: Tam Not
Analiz: 170’e yakın Togg teslim edildi
Hürriyet: Togg ile 150 Km Yol Gittim
Karar: Her şeyi içeride üretmemiz gerekmiyor
Milat: Togg’un üretim üssü Gemlik
Milliyet: Üretim Temmuzda Gaza Basacak
Nasıl Bir Ekonomi: Togg’la Dalga Geçmek Etik Değil
Sabah: Togg Gaza Basıyor
Takvim: TOGG Artık
Türkgün: Togg Üretim Kampüsünü açtı: Maşallah
Türkiye: İşte Togg Fabrikası
Yeni Çağ: Togg’un yüzde51’i yerli üretim
Yeni Akit: Günlük 80 araç çıkartabilecek teknik olgunluğa geldik
Yeni Şafak: Gemlik Kampüsündeki üretimi yerinde inceledik.
*
Evet hiçbir olumsuz görüş, eleştiri ve özgün bir soru&yanıt yok. Meslektaşlarımı suçlamıyorum. Onlar yazsalar bile bu gazetelerde çıkmayacağını herkes biliyor.
Ben bu 2. Toplantıya davet edilmedim. Önce “Zaten Kasım ayında fabrikayı gezmiş, aracı da kullanmış ve yazmıştım. İlk toplantıya katılmayan arkadaşları çağırdılar” diye düşündüm. Ama zaten ilk toplantıya da bu arkadaşlarla birlikte katılmıştım. Neden tekrar davet edilmedim bilemedim. Ama TOGG kurumsal iletişimi arayıp sormadım bile. “Bir bildikleri vardır” diye düşündüm. Hala da öyle düşünüyorum.
Geçen hafta kaleme aldığım “Seçimler ve Togg’un geleceği” başlıklı yazımdan olduğu aklıma bile gelmedi. Yazımda kısaca Togg’un ortaklık modeli, ortaya çıkış şekli, devletin sağladığı imkanlarıyla “Siyasi bir yapı” olduğunu ve “iktidarın sembolü” olduğunu yazmıştım. TOGG’dan yazıma bir yanıt veya tepki gelmedi.
Ancak ben yazana kadar herkesin konuştuğu ama kimsenin kaleme almadığı bir yazı olduğu için çok ama çok olumlu tepkiler aldım. Şimdi “ben muhalif yazı yazdım da beni o nedenle çağırmadılar” demek istemiyorum. Bu ifademin çağrılan diğer meslektaşlarıma haksızlık olacağını düşünüyorum. “Ben gerçekleri yazan gazeteciyim de çağrılanlar değil” demek istemiyorum. Dediğim gibi çağrılan gazetelerin yapısı zaten “yandaş medya” tarafında. Bunların dışında kalanlar da sanırım ”candaş” özelliklerinden katılmışlar. Yani onları çağırdın beni niye çağırmadın diye bir yaklaşımım yok. TOGG’u siyasi bir figür olarak yaratırsan, eleştirenleri de “muhalif” olarak değerlendirmen normal. Bunca yıldır otomotiv gazeteciliği yapıyorum “araba” konusunda “yandaş” veya “muhalif” diye bir ayırımın yapılabileceğini rüyamda görsem inanmazdım. Ama burası Türkiye oluyor işte!..
Ancak olanları bir gazeteci olarak izlediğimde şuna inanıyorum.
1) TOGG yönetimi, özellikle teslimatlarda çuvallaması nedeniyle güven tazelemek istedi. Bunu da gazeteler üzerinden yapmak istedi.
2) Daha sonra bu sürpriz davetle çıkacak haberlerle iktidarın seçim çalışmalarına destek olacağı planlandı. Vatandaşın tepki gösterdiği tüm konular da gazetecilerin üzerinden temizlenmeye çalışıldı.
3) İktidarın isteği, israrı ve ortaklık organizasyonuyla kurulan TOGG’un zayıflayan imajı seçimlerden 2 gün önce parlatılmak istendi.
İşte bugün çıkan gazetelerde hemen hemen hepsinde ortak açıklamalar bulunuyor. TOGG Ceo’su Gürcan Karakaş’ın şu açıklaması da zaten her şeyi açıklığa kavuşturuyor.
“Togg doğru zamanda başlamış, ülkemize değer katan bir proje. Sonuçta özel sektörün kurduğu bir yapıyız. Bakanların bizim araçları kullanmasından memnun oluruz. Tabi ki devlet desteğimiz var, yok diyemem. Benzer teşvikler Türkiye’de üretim yapan farklı otomotiv markalarına veriliyor. Biz tedarikçilerimizle birlikte ülkemizdeki dönüşümün hızlandırılması bakımından projenin değerli olduğunu düşünüyoruz. O nedenle böyle değerli bir projenin destekleneceğine ve desteklenmeye devam edeceğine inanıyoruz.”
TOGG yönetimi hem iktidarın seçim çalışmalarına destek olmak, hem de çıkan söylenti ve şikayetlere yanıt vermek için seçtiği gazetelere görevini yerine getirmiş oldu. Herkes için hayırlı olsun.
