-McLaren Formula 1’de staj yapmak için hangi adımları takip ettiniz?
KK: Liseden beri yol ve yarış otomobillerinin dinamikleri üzerine projeler geliştiriyordum. Bazı çalışmalarımı Türk Hava Yolları Science Expo, TÜBİTAK Bilim Fuarları gibi etkinliklerde sergiledim. Ayrıca, bazı çalışmalarım bilimsel dergilerde yayınlandı. En son Harvard Üniversitesi’nde elektrikli fanlar aracılığıyla yere basma kuvvetini arttıran prototipimi gösterme şansını elde ettim. Gözüm hep İngiltere’de okumaktı; Formula 1 ve motor sporlarının kalbi burasıydı. Lisenin başlangıcından beri LinkedIn’de sadece McLaren’ın iş ilanlarını açık tutuyordum, motivasyon amaçlı. İyi bir miktar araştırma sonrasında Loughborough Üniversitesi Otomotiv Mühendisliği bölümüne karar verdim ve kabul aldım. Okurken hem Otomobil Gazetesi için videolar çekerken aynı zamanda Formula Student ve Karting takımında yarışıyordum.Takımların, özellikle Formula Student tecrübesini değerli bulduğunu biliyordum. Yaklaşık bir yıl süren birçok mülakat ve hayal kırıklığından sonra bir gün Woking’deki McLaren Teknoloji Merkezi’nden sabahın 5’inde bir telefon aldım ve şu an buradayım.
– Fabrikadaki ilk deneyimlerin nasıldı?
KK: McLaren Teknoloji Merkezi’ni araştırmanızı kesinlikle öneririm. Star Wars’ta film seti olarak kullanılan, ilk gördüğünüzde size gerçekten uzay mekiğine girmiş hissiyatı veren bir iş merkezi. Hem Formula 1 takımını hem de otomotiv fabrikasını içeriyor. İçeriye ilk girdiğimde biraz gergindim, böyle bir yerde çalışan insanların çok profesyonel ama aynı zamanda biraz soğuk olmasını bekliyordum. Ancak ofise girdiğim ilk anda bütün fikrim değişti. İşi konusunda ciddi ama bir o kadar da sıcakkanlı insanlarla tanıştım. İlk günümde bütün fabrikayı gezdikten sonra rahatladım ve ilerisi için heyecanlı bir halde buldum kendimi.
-Tam Olarak McLaren’da ne yapıyorsun?
KK: McLaren Racing’in F1 takımında kalite departmanı altında bir yıl çalışacağım, aracın yarış süresinde ve sonrasında yaşadığı herhangi bir sorunu ve tuhaflıkları analiz edip, bir daha ortaya çıkmasını önleyecek projeler üzerinde çalışıyorum. Bu çerçeve içerisinde neredeyse her şey olabiliyor, pozisyonumun bu geniş bakış açısına izin veren tarafını seviyorum .
– McLaren Formula 1’de staj yaparken en çok ne öğrenmeyi umuyorsunuz?
KK: Formula 1, motor sporlarının zirvesi olarak bilinir, ama benim gözümde bu, daha çok bir mühendislik egzersizidir. Diğer yarış serilerine göre burada sadece bir araba için milyar dolarlık fabrikalarda, dünyanın dört bir yanından gelen ve performansın zirvesini arayan binlerce kişi çalışıyor. Bu, daha önce düşünülmemiş çok ilginç fikirlerin ortaya çıkmasına neden olabiliyor. Lewis Hamilton ne kadar yetenekli bir pilot olursa olsun, bu sekiz yıllık dominasyonun arkasında, pilot yeteneğinin fabrikada gerçekleşen inovasyonla birleşmesi yatıyor. Bunu McLaren’da Senna ve Prost ile, Ferrari’de Schumacher ile, Renault’da Alonso ile, Red Bull’da Vettel ve şimdi de Verstappen ile görebiliriz. Eğer bu deneyimden tek bir şey alacak olsam, takımın yarış haftasonundaki azimi, ve mentalitesi olurdu. Zeki insanların doğru imkanlarla neler başarabileceğini görmek gerçekten ilham verici.
-McLaren Formula 1’deki bu deneyiminizden sonra kariyerinizde hangi adımları planlıyorsunuz?
KK: Açıkçası bende bilmiyorum, Çocukken kendime yaptıgım bir liste vardı; Yarış Pilotu, Otomobil Gazetecisi ve Otomotiv Mühendisliği yapmak istediğim 3 meslekti, bu yaşta hepsini bir yere kadar deneyimleyeceğimi düşünmemiştim, biraz daha uzun bir yolculuk için yapılmış bir listeydi o. Bundan sonrası için önüme çıkacak imkanları bekliyor olacağım, dünya çok hızlı değişiyor, belki de şu an düşünemediğim bir şey ilgimi çekecek.
-Türkiye’den Formula 1 sektörüne giren az sayıda kişiden biri olarak gençlere ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?
KK: Ben her zaman müfredat dışında yapılan etkinliklerin daha değerli oldugunu düşünmüşümdür, üniversite seviyesinde bu kariyeri hedefleyen arkadaşlarıma herhangi bir şekilde Formula Student takımlarına dahil olmalarını öneririm, dünya hep değişiyor, ben zamanında Borusan Otomotiv’in e-spor turnuvalarına katılıp yarışıyordum ve her pist için aracını ayarlamak bile beni çok geliştiren bir deneyimdi, ondan sonra Williams’ın e spor takımına Yarış Mühendisi olarak yardımcı olmuştum, bence bu güzel bir ornek olabilir.