Otomotiv tedarik sanayinin % 90’ını temsil ediyoruz

, , Otomotiv tedarik sanayinin % 90’ını temsil ediyoruz için yorumlar kapalı

2023 yılı TAYSAD açısından bakacak olursak çok yoğun geçti. Üye sayımız 520’lere ulaştı ve böylelikle esasında otomotiv tedarik sanayinin yüzde 85-90’ını temsil eder duruma geldik. Hep bahsettiğimiz çatı kuruluş, referans kuruluş olma konusunda etkinliklerimizle bunu altını çizmiş durumdayız. 2023 genel olarak bakıldığında sizlerin de bildiği üzere iyi bir seneydi. Dünyadaki, Avrupa’daki ve Türkiye’deki otomotiv sanayi olarak şunu size söyleyeyim; Son 5-6 ayda biz yönetim kurulunda hep terse düştük, ikilem bile değil. Diyoruz ki Almanya’da araç stokları artmaya başladı. Araç distribütörlerinin önündeki kuyruk azaldı demek satışlar düşecek. Biz her böyle dedikçe örneğin Almanya 2 basamaklı satışlarda büyümeye gitti. Yılı Avrupa yüzde 14’lük bir büyümeyle kapattı. Yani görünen istatistikler, raporlar bu sene tamamen yanlış çıktı. Bu sadece Avrupa için veya dünya için değil, ülkemiz için de öyle. Size biraz sayılarla bunu açıklamak istiyorum. Mesela dünyada geçen sene başlarken yani Ocak 2023’te dendi ki 88 milyon araç üretilecek dünyada. Ondan sonra otomotiv sektörünün hiç alışkın olmadığı şekilde tahminler 5 kere revize edildi ve bu revizyonların sonunda geçen seneye göre küçülme beklenirken 2022’de gördüğünüz üzere yüzde 9,7 seviyesinde dünyada üretim arttı. Bu normal bir durum değil çünkü otomotiv genelde şununla övünür. Biz 3-4 sene sonrasının planı yapıyoruz zaten gelecek senenin satışı, üretimi planlanmıştır. Bunun olmadığı bir sene oldu.
 
Bu sene de bu raporlar yarım puanlık bir düşüş öngörüyor. Dünyada yani 93 milyon çizgisinin biraz altına gerileyeceği belirtiliyor. Bu zaten dünya ekonomik formunda da açıklanan dünya ekonomileri yüzde 1 küçülecektir paraleli bir bilgi. Biz bu sayının 93 milyonun üzerinde kalacağı öngörüsünü taşıyoruz. Uluslararası raporlardan geçen sene de biz farklı düşünüyorduk, bu sene de farklı düşünüyoruz. Nedenlerine daha sonra gireriz. Avrupa’ya baktığımızda esas yine aynı durum var. Bakın sene başında 17 milyon tahminle başladı. Yüzde 14 büyümeyle 19 milyona dayanan bir üretim oldu. 2023’e girerken Çin’den ithalat, pazarın küçülmesi, resesyon, enflasyon, hatta stagflasyon konuşuluyordu. Avrupa’da otomobil pazarı için de tahminler şaştı, yüzde 14 büyüdü. Yine uluslararası raporlar Avrupa’nın bu sefer 2024’te yüzde 3 küçüleceğini söylüyor.
 
Bakın buradaki yüzde 3 küçülme öngörüsü Türkiye için çok önemli çünkü hem tedarik sanayinin hem de ana sanayinin en büyük müşterisi Avrupa. Avrupa Birliği ve Büyük Britanya. Orada gerçekleşecek küçülme bizim bu seneki ihracatımızda gerilememiz anlamına gelecektir. Türkiye’de durum nedir diye sorabilirsiniz? Türkiye çok enteresan. Ve en büyük farklılıklardan biri burada. Sene başında Türkiye’nin 2023’te küçüleceği öngörülüyordu. Hepimizin yaşadığı üzere bu sene üretim haricinde rekor bir yıl oldu. Ben biraz sayılara takığımdır. Hep deniyor ki üretimde de rekor sene bu sene, hayır aslında. Türkiye’deki üretimdeki rekor senemiz 2017 idi. Şu anda ise en yüksek ikinci seneyi yaşamış durumdayız. Uluslararası raporlar şimdi de Türkiye üretiminin yüzde 7 gerileyeceğini öngörüyor. Bu arada biraz detay vereyim, küçülmeyi öngörürken Avrupa; Stellantis’in bazı platformları yurt dışına taşıyacağı, Ford Otosan’ın bazı platform üretimlerini geciktireceği varsayımı üzerinden gidiyordu. Biz ise bilginin kaynağına daha yakın olduğumuzdan bunun böyle olmadığını biliyorduk ve biz en başından itibaren hep aynı şeyi söylüyorduk. Doğru adımlar atıldığında büyüyeceğini görüyorduk ve büyümeyle sonuçlandı. Peki bu sene ne olacak? Burası çok kritik. Hepimiz otomotiv sanayinde bu sene 1.270.000 küsür adetlik satışla bir rekor kırdığımızı konuşuyoruz. Fakat distribütörlere ve ana sanayilere ikinci soruyu yönelttiğimizde bu sorunun cevabını nedense yüksek sesle dile getirmiyoruz. Gelecek seneki satışların, daha doğrusu 2024’deki satışların kötümser ihtimal 750 bin, iyimser ihtimal 900 bin ortalamaları 850 bin adette kalacağı telaffuz ediliyor. Bu, bu seneye göre kendi içinde yüzde 30 ama yukarıdan aşağıdan yukarı hesapladığınızda yüzde 51 fark yani 400 bin adet bir azalma bekleniyor. Bu da tabii belli varsayımlardan dolayı. Eğer böyle olursa gelecek seneki üretim sayılarımız da tabii ki düşecektir. Fakat bazı adımlar atılırsa 2023’teki güçlü iç pazar korunursa o zaman bu sene de geçen seneki trendin devamı olarak 1.6 milyon adetleri yakalamamız da mümkün.
 
Bir önemli veriyi paylaşmak istiyorum sizinle. Buradaki veriler sizlerle çeşitli şekilde paylaşıldı. Satışlarda 4 sıra atladık, 18’incilikten 14’üncülüğe yükselerek Avustralya, İran, İspanya ve Endonezya’yı geride bıraktık. Eğer 2022’deki satış sayılarımız olsaydı şu anki yerimiz 19’unculuk olacaktı. Fakat 1.2 milyon üzerindeki satışla 4 sıra atladık. Burada ben sırası gelmişken, jeopolitik nedenden bir şey paylaşmak istiyorum. İran’a bu kadar senedir ambargo uygulanmasına rağmen, tedarikte ciddi sorunları olmasına rağmen pazarını 1 milyon adedin üzerinde tutabiliyor. İran yapabiliyorsa bizim hayli hayli yapmamız lazım ve içimizde neleri değiştirmemiz gerektiğini konuşmamız lazım, tartışmamız lazım. Bu uluslararası raporlara dikkat ederseniz; 2023 sadece bir tesadüftü 2024’te yine sıranız olan 18’inciliğe gerileyeceksiniz diyor. Oradaki tahminlerde 1 milyon adet, bakın 1 milyon adete gerilediğimizde bu durum var. Ben şimdiden söyleyeyim. Eğer araç distribütörlerinin paylaştığı tahmin 850 bin adet olursa, o zaman yerimiz 19’unculuğa gelebilecek.