Pazarın hala 1 milyonun üzerinde olacağı düşüncesindeyiz

, , Pazarın hala 1 milyonun üzerinde olacağı düşüncesindeyiz için yorumlar kapalı

“Mayıs ayında çok fazla kampanya görmeye başladık. Bunun sebebinin de bizzat ODMD Başkanı Ali Haydar Bozkurt dedi ki: “7 Temmuz’daki beklenen bu regülasyon sebebi ile markaların stok eritmek için Mayıs Haziran’da kampanyalara yüklendi. Sizin açınızdan durum nasıl? Sizin elinizde bu tarz bir stok var mı şu anda? Yoksa siz pazarı canlandırmak ve pazar payınızı korumak adına mı kampanya yapıyorsunuz?
 
SA: Şöyle açıklayayım, biraz o yasayla ilgili de bilgi vereyim. Bütün otomobiller Avrupa regülasyonuna uygun bir şekilde bir takım güvenlik ekipmanlarıyla zenginleştirilmek durumundalar. 7 Temmuz’a kadar normal şartlarda biz araçları ithal etme durumumuz varken şimdi plakalandırma, tescil ettirme zorunluluğu geldi. Bizi ilgilendiren iki tane modelimiz var aslında… Yani Satmak zorundayız, bayilerimiz de satmak zorunda. Satmak zorundayız ama 7 Temmuz’dan sonra satmak üzere izin alabileceğimiz de bir adet var. Şöyle ki geçen sene sattığımız yaklaşık 45 bin adet binek otomobilin yüzde 10’u kadar 7 temmuz sonrasına stok taşıyabiliyor ve satabiliyoruz. Ama tabii bunun ÖTV matrahının yüzde 1’i kadar bir cezası var. Bizim stok yapımız zaten yüzde 10’un üzerine çıkmıyor dolayısıyla öyle panik halde bir kampanya, fiyat indirimi yapalım gibi bir durumumuz yok. Ama bunun yanında da Citroen almak isteyen müşterilerimize pazar şartlarının da en etkilisini sunmaya çalışıyoruz. Etkilenen hangi modelimiz var derseniz, zaten bugün lansmanını yapıyoruz, C3 yenileniyor. Mevcut kasa C3’ün de üretimi bitiyor. Mevcut kasa C3 ve C3 Aircross da aslında güvenlik anlamında birçok unsura sahip. Onlardan biraz stok taşıyoruz yenisi gelene kadar müşterilerimizin taleplerini karşılayabilecek adedimiz olacak.
 
·      O zaman 7 Temmuz sonrası mevcut C3 ve C3 Aircross satışı duracak mı?
 
SA: Hayır durmayacak, satmaya devam edeceğiz çünkü o yüzde 10’luk durum devam ediyor.
Bu arada ticari araçlarda da durum aynı. Ama zaten orada tüm ticari araç gamımız yenilendiği için regülasyona uygun olarak tüketicilerle buluşmaya başladı.
 

2024 pazar beklentiniz nedir? 

SA: 2024 senesi için pazardan bahsedecek olursak, biz Stellantis olarak hep söylüyoruz, iyimseriz ama tedbirliyiz. Stellantis gerçekten de çok çevik ve genlerimize işlemiş bir özellik. Çok çevik hareket edebiliyoruz, merkezi yönetim de bizi çok destekliyor. Dolayısıyla pazarın koşullarına göre üretimi artırıp kısabiliyoruz. Bizim şu anda planlarımız pazarın 1 milyon ile 1,1 milyon arasında bir yere oturması. İlk 4 aylık süre içinde 371 bin adetlik satış var ama özellikle ilk iki ay 1,9 milyonluk bir ritim vardı pazarda, yani geçen seneden çok güçlüydü. Bakacak olursanız da geçen yılın ilk 4 ayına göre de yüzde 11 oranında da artış var pazarda. Mart ayı yine yüksekti, Pazar ritmi 1,5 milyonlar seviyesindeydi. Nisan ayında bir düşüş gözlendi ama yine de 1 milyonun üzerinde bir ritim veriyor.

Citroen olarak nasıl bir yıl bekliyorsunuz?

Biz Citroën olarak ne yapacağız? Pazar geçen seneye göre bir miktar azalıyor ama biz satışlarımızı ve bunun paralelinde de pazar payımızı ona göre yükseltmek istiyoruz. Geçen sene 63 bin olarak gerçekleştirdiğimiz satış için bu sene hedefimiz 67 bin adet. İlk 4 ayda zaten 20 bin adet satış gerçekleştirdik ve geçen seneye göre ciddi anlamda bir pazar payı kazandık. İlk 4 aya göre 0,8 puanlık bir pazar payı artışımız var.
 
Bu 67 bin adette Ami hariç değil mi?
 
SA: Ami hariç evet. Geçen sene 3 bin adet Ami satmıştık bu sene 4 bin adetlik hedefimiz var.
 
Ami ne olarak geçiyor?
 
SA: Elektrikli motosiklet olarak geçiyor.
 
Şimdi bu 67 bin adet içerisinde binekten büyüyoruz çünkü özellikle C3 ve C3 Aircross yenileniyor. Eylül ayında yeni C3 lansmanı gerçekleştireceğiz. Sonrasında C3 Aircross yenilenecek. O da kasım ayında tüketicilerle buluşacak. Dolayısıyla binek otomobil tarafında yepyeni bir ürün gamı var. Zaten yaklaşık 2 sene önce C4 ve sonrasında C4X gelmişti. Hafif ticari araç da bizim için çok önemli. Burada da ulaşmak istediğimiz oran yine toplam satışlarımızın yüzde 28-29’u olacak. Nisan ayında lansmanımızın biraz gecikmesinden dolayı adetlerde geri kaldığmızı söyleyebilirim ama bu ay zaten geçen ayın boşluğunu telafi ediyoruz. 67 bin adet içerisinde 20 bin adetlik bir ticari araç hacmine ulaşmak istiyoruz. Geçen sene zaten ticari araçta Citroen’in tüm zamanların en yüksek volumünü yapmışken bu sene onu kırmayı hedefliyoruz. Dolayısıyla 2024 için de iddiamız hala devam ediyor.
 
 Citroën e-C3 hedefiniz nedir?
 
SA: C3’ün lansmanını eylül ayında gerçekleştireceğiz. İlk etapta sadece elektrikli motoru piyasaya sunacağız. Tabii oldukça cesur bir karar, sadece tek bir motorla, elektrikli güç ünitesiyle müşterilerle buluşmak. Burada elbette avantajlı bir fiyatla çıkmayı hedefliyoruz. Bizim şu anda eğer bugün şartlarında lanse etmiş olsaydık 1 milyon seviyelerinde bir fiyatla elektrikli modelimizi tüketicilerle buluşturabilirdik ve bu başlangıç paketi değil aslında, tam donanımlı hani araçta yok yok diyeceğimiz bir versiyon olacak. C3’ün artık sadece adı aynı kaldı çünkü daha kaslandı, yerden yükseldi, arka diz mesafesi arttı. Artık bize göre bu bir B SUV açıkçası. Çünkü o segmentteki rakipleriyle baktığımız zaman boyutlar anlamında aynı değerleri sunabilediğini görüyoruz. Dolayısıyla C3’ün iddiası daha çok artıyor. Markanın en önemli modellerinden bir tanesi. 2002 yılında ilk lansmanı gerçekleştirdi ve dört jenerasyonda bugüne kadar 5.6 milyon adet satıldı. Yani vücut için kalp neyse belki C3’te markamız için o diyebilirim. Bizim Türkiye’de amiral gemimiz C4 X ama C3 ve yenilenecek C3 Aircross da bizler için çok önemli. Berlingo bizler için gücü hep ayrı oldu. Tek bir model üzerine fokuslanmış bir marka değiliz adetlerimizi farklı segementteki modellerimize dağıtıyoruz. Her bir model gerçekten hakkını alabiliyor segmentten. O yüzden markanın en güçlü yönlerinden birinin bu olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Bu fiyat seviyesinden, SUV kodlarıyla elektrikli bir şekilde lanse ederek bizim bu sene son 4 ayda ulaşmak istediğimiz sonuç, yaklaşık olarak 3 bin adet olacak. Ocak ayında yüzde 100 elektrikli sürüş imkanı da sunan hibrit versiyonu da gelecek. Dolayısıyla iki motor seçeneği ile piyasada olacağız. 2025’te 11 bin adetlik bir satış hacmine ulaşmak istiyoruz. 
 
·      Şimdi siz 1.1 milyonluk pazar payı beklentisinden bahsettiniz. Bu yani bizim duyumlarımızla aslında iyimser  bir beklenti. Markalar finansman yükünü kendisi mi sahiplenecek? Bu beklentiyi nasıl şekillendirdiniz?

SA: Şimdi biz özellikle finansman yükünü kendimiz sahipleniyoruz. Bugün hem bineklerde özellikle de ticari modellerde çok agresif kampanyalarla çıktık. Yeni Berlingo için 250 bin TL, 12 ay 0 faizle çıktık. Dolayısıyla orada ciddi yüklendiğimiz bir finansman yükü var elbette ki. Çünkü krediye ihtiyacı var müşterinin. Dolayısıyla ona hız kesmeden devam edeceğiz ama zaten pazar koşulu böyle. Bunun dışında filoda çok ciddi bir talep vardı pandemi döneminden de bekleyen. Bunun özellikle ilk 3 aylık dönemde oldukça yüksek olduğunu gördük. Yaklaşık olarak yüzde 25 demiştik filo miksimize.  Ama özellikle C4 X’te talep çok daha yoğun oldu. C4 X’in kendisinde yüzde 35’lere vardı filo oranı. İkinci ve üçüncü çeyrekte biraz darabilir filo ama dördüncü çeyrekte tekrar artacaktır. Sezonsallığa bağlı olarak zaten yılın toplamında da bu şekilde seyreder filo. Birinci çeyrek çok güçlüdür. Biz ikinci ve üçüncü çeyrekte düşeriz, dördüncü çeyrekte tekrar yükselir. Filodan tabii ki beklentimiz var. Finansmanı biz destekleyeceğiz ama onun dışında da halen bizim hesaplamalarımıza göre bu pandemi döneminden beri bekleyen 300 bin ulaşılamayan talep var. Yani o müşteri bir şekilde hala mevcut, otomobil satın almamış ve ihtiyacı olan. Dolayısıyla bu müşteri bir noktada otomobil satın alacak.
 
 
·      Elektrikli kararınızda, önce getirilmesinde %10 ÖTV’nin etkisi var mı? 

SA: Zaten globalin yaptığı açıklamada globalin planını aslında paralel gidiyoruz. Biz sadece şunu tercih etmedik, “hibrit de gelsin öyle lansmanını yapalım, 2025’i bekleyelim” demedik. Dolayısıyla global elektrikli motoruyla lansmanı yapma kararı aldı. Biz de dedik ki Türkiye pazarında da artık elektrikli müşterisi var. Elektrikli otomobil tercih eden bir kitle var ve oldukça iddialı bir fiyat sunabiliyoruz. Araç oldukça iyi. Dolayısıyla bizim de beklememize gerek yok diye düşündük. Ben aldığımız kararın iyi bir şekilde sonuçlanacağını düşünüyorum açıkçası. O yüzden önce elektrikli dedik. Yani Ocak ayında hibrit modelle birlikte tekrar C3’ten konuşuyor olacağız. Artık yüzde 60’ta, yüzde 70’te kalan bir marka model kalmadı ama piyasa koşullarını takip ediyoruz. Artık herkes yüzde 80’lik dilimde. Bizim amacımız Citroën’in erişilebilir bir marka olarak konumlanması. Şu anda piyasa koşulları bu durumda yani yüzde 80 değil de yüzde 70 olsaydı tabii ki satışlarımızı artırırdı. Bunun yanında  ÖTV muaf etkisini gördük ilk üç ay. Çok ciddi orada bir pazar olduğunu gördük.

. Elektrikli C3’e baktığımız zaman Avrupa fiyatına ve Türkiye fiyatına, orada biraz Uzakdoğulu markalarla mücadele tarafında özellikle fiyat olarak bir mücadele olduğunu görüyoruz. 

SA: Bu fiyatı konumlandırırken “Uzak Doğulularla rekabet içerisine girelim” gibi benim bir anlayışım yoktu açıkçası. Bu zaten Citroën’in akıllı platformunda ürettiği ilk otomobil. Akıllı platformu %100 elektrikli araç üretmek üzerine tasarlanmış bir platform. Bu arada ciddi bir maliyet avantajı var aslında. Bu maliyet avantajını kullandık. Elektrikliler de zaten yüzde 10’luk bir ÖTV olduğu için içten yanmalı modellere göre vergi avantajı çok ciddi. Hem maliyet hem vergi avantajını kullanarak bu fiyata çıkarabildiğimizi gördük açıkçası aracı. Demin de söyledim, hakikaten ulaşılabilir fiyatlarla tüketicilerle buluşuyor olmak bizler için kıymetli. O yüzden elektrikli mobilyaya ulaşmak herkesin hakkı diyerek böyle bir fiyatla çıkmayı planlıyoruz. Fransa da bu şekilde. Avrupa’nın diğer ülkelerinde de, her yerde aynı fiyatla çıkıyor. Sadece Fransa’ya özel değil. Dolayısıyla erişilebilir mobiliteye vurgu yapıyoruz.
  
·      Bu yıl toplam elektrikli araç pazarını kaç görüyordunuz?
SA: Geçen sene çok yüksekti. En son çeyrekte hatta yüzde 13-14’lere varmıştı. Şimdi bu ilk 4 ayda o seviyelerde değil. Bir de pazarda ciddi bir ÖTV muaf pazarı da vardı yani elektrikliye çok yarayan bir durum değil açıkçası. Bizim son çeyrekte yenilenen hem C3’ü hem C3 Aircross’u lanse etmemizle beraber zaten pazara son dönemde pompalayacağımız ciddi bir adet olacak. Kardeş markalarda da zaten güzel lansmanlar olacak. Dolayısıyla biz elektriklide pazarı büyüten bir grup olacağız.  Biz Çin menşeili araçlar için çıkarılan regülasyon öncesinde 100-110 bin olarak öngörmüştük şimdi 80 bin civarında gerçekleşir diye düşünüyoruz.
 
·      Müşteri benimsedi mi elektrikli araçları?
SA: Çok iyi benimseyen gerçekten çok güzel kullanan hayatını buna göre organize eden bir müşteri kitlesi var. Biz sürekli satın alan müşterilerimizle geri dönüp araştırmalarda bulunuyoruz. Memnun musunuz, var mı değiştirmek istediğiniz bir şey gibi, onların kullanım alışkanlıklarını da ölçmek için. Bir kısım müşteri bunu gerçekten artık hayatına adapte etmiş, ona göre şarj istasyonundan randevusunu da alıyor mesafesini de ayarlıyor, o çok efektif bir şekilde yönetiyor. Ama bir kısım müşteri de rezistans gösteriyor halen. Çünkü içten yanmalı motorun da sağladığı bir rahatlık var tabii ki. Biz marka olarak hedeflerimizden vazgeçmedik. Yani biz her yeni çıkardığımız otomobilin elektrikli motorlu olanını da mutlaka çıkaracağız. Elektrikli ve hibrit olarak müşterilerle buluşturacağız. Orada iddiamızı devam ettiriyoruz.
 
·       Şu an Türkiye’de kaç elektrikli araç satıyorsunuz E-C3’ü de dahil ettiğimizde ve bu yıl sonuna kadar kaç elektrikli Citroën tüketiciyle buluşur? Yani 67 binin ne kadarı?
SA: Halihazırda sattığımız elektrikli C4 ve C4X modellerimiz var. Aslında elektrikli C4  X segmentinde tek. Şimdi biz C-Sedan segmentinde satıyoruz ama elektrikli pazar kompozisyonuna bakacak olursanız daha çok SUV’ler ağırlıklı. Elektrikli pazarının yüzde 40’ı SUV’lardan oluşuyor. Sonra da premiumlar geliyor zaten. Dolayısıyla biz rekabetin olmadığı iki tane segmentte e-C4 ve e-C4 X’le varız. Şimdi B-SUV olarak lanse edeceğimiz yeni C3 ile gireceğiz. Orada da adedimizle iddialıyız. Sonrasında da yılın artık sonuna yaklaşırken yeni C3 Aircross’un lansmanını gerçekleştireceğiz. Bu şekilde 4 tane artı 1 Ami diyerek 4+1 modelimiz var diyebilirim. Hedefimiz de bizim 67 bin adet, pazar 1 milyon 100 bin adet desek 6,2-6,3 gibi bir pazar payı yapıyor. Hedefimiz bulunmadığımız segmentlere rağmen elektrikli pazarından da aynı payı almak.
 
·      6 bin civarı elektrikli oluyor.
SA: O civarlarda satmak istiyoruz evet.